Ölüm Meleği …

Yağmur durmuyor gökyüzü delinmiş
nasıl yakalandım aniden iliklerime işledi,
sığınacak yer yok,
şiddeti gittikçe artıyor,
kapanıyor hava
gri tonlar siyaha dönüyor,
yerle birleşecek sanki bulutlar,
gök gürültüsü, şimşekler
bir anda kızıla boyuyor…
Etraf bir korku çukuruna döndü
batıp çıkıyorum,
bastığım yerler çamur deryası…
Zifiri karanlık tek ışık yağmur sularında,
bir kabus çöküyor içime,
çok yalnızım …
Yağış öylesine arttı ki;
ölüm meleği ile kucaklaştığımı
düşünmeye başladım…
Birer mermiye döndü su taneleri,
ağırlık artık öylesine çöktü ki;
elbiseleri taşıyamıyorum…
Titremeye başladım çok üşüyorum…
O da ne! Çok uzaklarda,
yağmura çarparak yürüyen bir ışık
sevinci unuttum,
umut edemiyorum sadece merak…
Dizlerim artık taşıyamıyor ağırlığımı,
yığılıyorum,
ışık çok gecikti, bağırmak istiyorum,
nefes alamıyorum,
sesim dudaklarımdan öteye gidemiyor…
Evet nihayet yaklaştı,
zoraki elimi kaldırıyorum,
geri düşüyor kolum,
çok yorgunum,
son bir gayretle başımı kaldırıyorum ,
ışık tam karşımda duruyor…
Öyle yıkıcı ki hiç bir şey göremiyorum,
kör olacak gözlerim…
Nedir bu? Yeni bir işkence mi?
Yolun sonu galiba diyorum,
buraya kadarmış…
Adı ölüm denen an geldi
karşımda bekliyor…
Titremelerim giderek artıyor…
Saniyeler ne kadar uzunmuş,
bir an bütün hayatım sinema perdesinde;
kimileri endişeli bakıyor,
kimileri ağlıyor…
Bir kaçı umursamaz,
dudaklarında tebessüm olan biri var karşımda,
giderek artıyor sevince dönüyor,
bir kahkaha duyuyorum…
İrkiliyorum o zaman…
Kafamı kaldırdığımda
ışığın loşa dönmüş olduğunu fark ediyorum.
Bir otomobil ve içinde Sen…
Yüzündeki gülümseme,
damarlarımdaki bütün kanları çekiyor,
donup kalıyorum!
Ve aniden yer küre deliniyor,
bir tebessüme bir can diyorum
boşluktan aşağıya
Sen! Çığlıkları arasında
kaybolup gidiyorum…

Orhan ÇİMEN

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.