Otağlar gökyüzüne kurulmuş,
Senden önce başlamış şenlikler…
Burcunun etrafını sarmış diğer bütün burçlar
konuşuyorlar fısıltıyla
belli ki kıskanıyorlar;
“başında tacıyla
bir prenses teşrif edecek” diyorlar…
Her yerde beyaz kanatlı melekler…
Koşuşuyor heyecanla
titriyor meraktan periler…
Mavi girmiş lilanın koynuna
hava çok soğuk Alya’da
Venüs gidiyor güneşe
bütün cazibesiyle…
Bir tebessüm, çapkın bir bakış
ve güneş aşık oluyor
bütün evreni sıcacık sarıyor;
yüzler gülüyor,
ilk aşk hikayesi başlıyor böylece
Senin için Senden biraz önce…
Yankılanıyor şarkılar Semada,
duyulmamış yeni ezgiler
ruhları taşıyor huzura…
“Burcun” sancı odasında
Yükselenler ile pazarlıkta…
Zühre’ye söyleniyor;
ilk o bakacak
daha doğum başlarken nuruna…
Zaman ilerliyor;
artık veda vakti
güneş ayrılırken
ışıltısını gönderiyor…
Bütün ihtişamıyla ay ortaya çıkıyor;
göz kamaştırıyor işte dolunay,
gök yüzünün kızıllığı içinde
gölgesi düşmesin, etkilemesin istiyor,
yok ediyor karamsar bütün kara bulutları…
Saatler geceye yürürken,
Yükselenin güçlü sesine
herkes boyun eğiyor…
Dakikalar çekiliyor huzurdan
saniyeler saliselere bakarken
sessizlik var, nefesler tutuluyor;
önce küçük ve zarif bir soluk sesi,
ardından tiz bir çığlık duyuluyor…
Ve Sen; kar beyaz inci tanesi
bir hayata, hayat katıyorsun
ilk nefesinle…
Günlerden kutlu çarşamba
Mutluluk sedaları yankılanıyor asumanda,
gülümsüyor her şey, gönüller amade…
Yıldızlar başlıyor Semazene
Melekler raks ediyor etrafında…
Herkes seni görmek için sırada
Dolunay hayran kalıyor yüzüne
hemen söylüyorlar;
gonca dudakları konu edilecek şiirlere…
Güneşin hediyesi,
ışıltılı bir dünya için
hemen bırakılıyor odana…
Masum duygular orada
tebessümler selamda…
Yükselenin çok merakta
nazarlar için korumada…
Venüs ilk elini veriyor,
tanıtıyor bütün âleme
budur diyor;
“işte! Aşk Tanrıçası” Sana…
Adı ne olacak sorusuna;
burçların efendisi “…”
tereddütsüz sesleniyor;
“Ebedi Sevgili”
Fallar açılıyor;
sonsuz sevgiler çıkıyor,
öylesine bir aşk var ki;
bilinmeyene,
sonsuzluğa taşıyor hayalini…
Sen tatlı uykuya dalarken,
sevgili anne gururla, sevinçle;
kutlamaları kabul ediyor…
Güzellikler adına;
ilk mehtap doğuyor odanıza,
eğiliyor önünüzde…
İyilere, doğrulara elçi;
huzura giriyor bir Sufi…
Değerler adına zümrüt sunumda…
Kokular bir efsane gönderiyor,
iliştiriliyor koynuna…
Bu ne muhteşem kutlama…
Hoş geldin; Dilber-i Rana aramıza…
Gelişinle şeref verdin dünyamıza…
Bir gönül var ki hemen şu an kapınızda
Yükselenle arkadaş aslında…
Çekingen, mahcup öylesine meraklı
katılmak istiyor kutlamalara…
Bakıyor listedeki adına;
affedilmemiş cezalılar arasında…
Çaresiz kalbini bırakıyor orada
biliyor o, tek suçu sevmek aşkla,
ayrılık yeminleri etse de
veda edemiyor,
kesin dönecek her defasında
çünkü taşımış bir kere ahdini kıyamete
adı yazılmış silinmiyor; levh-i mahfuza…
0rhan ÇİMEN